18 Aralık 2020 Cuma | 00:03 H. Işın Özdemir / Eğitimin Işığında
Ciğercinin kedisi gibi kaç gündür vitrinin önünden ayrılamıyorum. İki gün içinde belki üç belki dört kez mağazanın içerisinden girmişliğim vardır. Gözümü kırpmadan hayran hayran dakikalarca seyrediyorum… Işıklı sokak lambası , yeşil kırmızı sarı ışıklı şato , bir bahçe, bahçede kârlar içinde bir çam ağacı, 360 derece dönen buz pisti , buz pistinin üstünde paten kayan iki küçük çocuk ve çalan büyülü müzik…
Ve bütün bunlar, en çok on santime yirmi santim el kadar bir müzik kutusunun üzerinde…
Sadece bunlar da değil , çocukluğum, Esentepe Yıldız Posta Caddesi’nin sonunda köşedeki çocuk parkı , karla bezeli çam ağaçları; hepsi çok yakın hepsi çok uzak…Şimdi küçücük bir müzik kutusunun içine sığan anılar içimdeki çocukla buluştular. İki küçük çocuk dönüp duruyor buz pistinin içinde…Dert , tasa, düşünce yok bu kutuda…Sadece eğlence var…Derken mağaza elemanı yanıma ilişip ”Yardımcı olabilir miyim?” Diyor; gülümsüyorum…” Çok pahalı..” demekle yetiniyorum..”Keşke birileri yardımcı olabilse…Keşke…Çocukluğumu kondurabilse kucağıma…” Çocukluğumun çocuk parklarını…Ne devasa kent ormanları yerini alabilir ne de tematik eğlence parkları o her semtin köşesindeki neşe duraklarının.
Yeni Zelanda’da yerli halk Maoriler tarafından kutsal sayılan Whanganui Nehri ‘canlı varlık’ olarak tanınarak hukuki statü verildiğini duymuştum.
Bizim akarsularımızın, dağ, orman , park bahçelerimizin de bir kimliği olsa keşke…Varolma haklarının hiçbir koşulda elinden alınamayacağı bir hukuki kimlikleri…Pandemide daha iyi anladık ki yeryüzünde ayak izlerimiz tahribata yol açıyor. Dünya kırmızı alarm veriyor… Dünyanın bağışıklığı düşüyor…
İşin bir de şu boyutu var, doğayla bağı kopan insan sevmeyi unutuyor, sevilmeyi anlamaz oluyor… Teknoloji ile doğa arasında denge kurmamız gereken yeni bir çağ “ İnsan Çağı” na girmiş bulunuyoruz. Teknolojiyi bir kenara itmeden ama doğadan da kopmadan harekete geçmeliyiz. Biz de YEKÜV olarak bilgisayarı olmadığı için eğitiminde zorlanan Bursiyerlerimiz için “ Çağın Işığı” projesi başlattık..Umarız bu ekonomik koşullarda siz eğitim dostlarımızın katkılarıyla gençlerimiz çağın gerisinde kalmaz…Umarız desteklerinizle başarabiliriz…Bizim gençlerimizin her şeye layık çünkü. Şu anda çoğu Anadolu’nun dörtbir yanında okumak için mücadele veren gençler. Sevmeyi de sevilmeyi de bilenlerden yani.
Yeni yılın hepimize iyilikler getirmesi , dünyamızın hızla iyileşmesi umuduyla…