Işın Özdemir, Kaldırım Taşı kitabında insan olmaya, çocuklukluk döneminde yaşananların hayattaki yansımasına, başıboş sözlerin mağduriyetine, başarısızlığı deneyimleme özgürlüğüne dair yüzlerde buruk bir gülümseme, kalpte hüzünlü bir esinti bırakan hikâyeler anlatıyor.
Daha önce şiirlerinden tanıdığımız Işın Özdemir, bu kez özgün denemeleriyle çıkıyor okur karşısına. Yaşam karşısındaki duruşundan, yaşama bakışından ve yaşamı algılayış biçiminden yola çıkarak aydınlık bir Türkiye için kimi sorunlara öykü tadındaki denemelerle parmak basarken; kimi zaman insanın içini burkuyor, kimi zaman da kahkahalara boğuyor.
Çünkü, kişi yaşamın neresinde durursa dursun ait olduğu toplumun bir parçası olma özelliğini hiçbir zaman yitirmiyor. Öyle anlar geliyor ki anılara yapılan yolculuklar bugüne ilişkin düşünceler üretmesini sağlıyor bireyin. Hayat Tersten Başlasaydı tam da bu noktadan bakılarak okunacak bir kitap.
Bu kitap gerçek mektuplardan yola çıkarak Işın Özdemir’in yalın ve akıcı anlatımıyla yazılmış yedi farklı öyküden oluşuyor. Kitap, okurunu kimi zaman gülümsetirken kimi zaman insanın içini burkuyor ayrıca baştan sona umut vadetmeyi de ihmal etmiyor.
Birinci ağızdan yazılan bu öyküleri bir solukta okuyacak ve Geleceğe Dokunmak konusunda daha istekli olacaksınız. Gelecek sizin için de bir umutsa, bu kitaptan kulağınıza ulaşan seslere kayıtsız kalmayacak, hayatınıza yeni bir anlam yeni bir boyut daha kazandıracaksınız.
Düşlerinize giden yolda bazen en değerli şeyleri geride bırakmanız gerekebilir.
Onun sağlıksız sarı suratıyla, asabi bakışlı donuk gözleriyle karşılaşmak, beni tarifi zor bir ümitsizliğe sürüklüyordu. Başka bir insanla yaşıyordum. Karşımda duran adam yıllarımı birlikte geçirdiğim kocam değildi. Onun bedenine girmiş başka bir adamla birlikteydim sanki.
Peki, kocam nereye gitmişti? Resimlerde sevgiyle gülümseyen, başını başıma yaslayıp hayat dolu gözleriyle etrafa ışık saçan o müthiş adam neredeydi şimdi? Beni bu ruh hastası yabancısıyla bırakarak çekip gitmişti bir meçhule.
Neredeyse biricik yavrumu bile gözüm görmez olmuştu. İtiraf etmeliyim ki, eskiden olduğu gibi iş çıkışı özlemle evin yolunu tutmak içimden gelmiyordu artık. Eve geç gitmek için işle ilgili her fırsatı değerlendiriyor, şirketten mümkün olduğunca geç çıkmaya çalışıyordum. Her şeyim, küçük kızım bile bana yetmez olmuştu sanki.
Mayıs kuzusu
Onca konuşmuşluğumuzun
Aklımda kalan tortusu
Kocaman apartmanların ortasında
Sahte çimenlere salardın beni
Çayırlarda böceklerden çekinen
Apartmanlarda sıkılan
Hala öyle karasız
İki arada
Yarım sana koşar yarım hayata
Mayıs kuzun bir yaş daha büyüdü
Bugün doğum günü
Yine yoksun
Kuzun annesini arıyor şimdi
Mahsun